ALKOL ve KAZALAR

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

İnsanlığın varoluşundan beri alkol, bir yandan bes­lenme, sanayi ve tarımın vazgeçilmez bir temel ürü­nü sayılırken, diğer yandan insanı ve insanoğlunun benliğini yıpratan bazen azdırıp coşturan, bazen de miskinleştiren, fakat daima insana zarar veren bir zehir olduğu için korkutucu olmuştur. Bazen keyif­ten, bazen kederden içilen, fakat daima bir neden bulunarak içilen ve giderek alışkanlık yaptığı için, ne­den bulmaya bile gerek duyulmadan içilen alkollü içkiler, yalnız kişinin bedenî ve ruhî yapısını çökert­mekle kalmayıp, onu kendi kendine ve topluma za­rarlı hale getiren mahvedici bir güç olarak serveti, sağlığı, huzuru, mutluluğu ve hatta yaşamı yutar geçer.
Aristo'nun "Gönüllü Çılgınlrk", bazı düşünürle­rin "Şeytanın Kanı" dedikleri, diğerlerinin başlangıcı masum olaylar, gidişi komedi, bitişi trajedi olarak ti­yatroya benzettikleri içki ile mücadelede tarih boyu krallar, padişahlar, yasalar, fermanlar, buyruklar ve dinler rol almıştır.
Bunlara rağmen dünyada her yıl tüketilen alkol miktarı tonlarla çoğalmakta, alkol alışkanlığı olanla­rın, alkoliklerin sayısı yüzbinlerle artmakta, alkollü insanların neden olduğu yaralanma, ölüm, kazalar, çocuk suçları, cinsel sapıklıklar ve ırza tecavüz; al­kol nedeniyle bedenleri, ruhları ve cinsiyetleri kuru­yanlar neden artmaktadır? Sosyal bilimciler, ruh bilimciler, tıp yetkilileri ve yöneticiler bu konulara ye­terince eğitemiyor mu? Yoksa insanoğlunda yasak­lara, olmadığı veya olamayacağı bir kişiliğe dönüşmeye, insanı insan yapan beyin ve kontrol ye­teneklerinin çabuk kaybolmasına bir meyil mi var di­ye düşünebiliyor insan.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
YANSIMA SÖZCÜKLER