Ampir Üslubu

28 Ocak 2015 tarihinde tarafından eklendi.

AMPİR ÜSLUBU
Napolyon Bonapart devri Fransa’sında ortaya çıkan bir üsluptur. İmparatorluk üslubu manasına gelir. 1804’de başladı ve aşağı yukarı 30 yıl Fransa‘da etkili oldu. Başta mimarlık olmak üzere resim, heykel, seramik, süsleme ve ençok mobilya gibi sanat dallarında uygulandı. Hemen hemen Avrupa’nın her tarafına yayılan bu üslup, özellikle Rusya’da çok tutulmuş ve gelişmiştir. Hatta Rusya’da İmparator I. Aleksandre‘a nisbetle Aleksandre Üslûbu adını almıştır. İngiltere ve Almanya‘da da çok denenen Ampir üslubu, yerli bir karakter kazanmıştır.

Ampir üslub

Ampir üslub

Ampir üslubu, eski Yunan ve Roma sanatlarından kaynaklanmıştır. Ancak estetik ve zerafet(incelik)ten çok azamet (büyüklük) ve ihtişam(gösterişlilik) önem verilmiştir. Avrupa’da Barok üslûbundan sonra ortaya çıkan Ampir üslûbu, Fransa’dan gelen bâzı sanat eşyaları ve resimlerle İstanbul’da da tanınmıştır. Böylece İstanbul’da da denenmiş ve Türk Ampir Üslubu denilebilen bir devir yaşanmıştır.Türk Ampir Üslubu, Türkiye’de izleri 1808’de görülen, ancak yoğun olarak 1845-1874 yılları arasında uygulanan bir sanat akımıdır. Barok’la aynı zamanda görülen Ampir üslûbu, Türkiye’ye Fransa‘dan girmiştir.

II. Mahmut zamanında Fransa‘dan gelen eşyalar ve orada yetişen İstanbul’un hrıstiyan asıllı mimarları yoluyla yeni bir akım olarak belirmiştir. Özellikle İstanbul’da görülen bu üslup Avrupa Ampiri’nden büyük çapta farklılıklar göstermiştir. Avrupa Ampiri’nde görülen insan ve hayvan figürleri, Türk Ampiri’nde yerini çiçek ve yaprak gibi bitkisel ve soyut motiflere bırakmıştır. Böylece Türk zevki ve gelenekleriyle beslenen bu üslup, Avrupa’dakinden ayrılmıştır.

Bu yüzden Türk Ampir Üslûbu, çok uygun ve yerinde kullanılan bir deyim olarak benimsenmiştir. İstanbul’da yapılan II. Mahmud Türbesi, Sultan Ahmet’teki Çevri Kalfa Mektebi (bugünkü Başbakanlık Arşivi), Topkapı Sarayı içindeki bazı binalar ve Alay Köşkü, Türk Ampir üslubunun başlıca örnekleridir. Bu arada Barok ve Ampir üsluplarının birlikte uygulandığı Dolmabahçe Sarayı ile Ortaköy Cami‘ni de anmak gerekir. Bizde bu üslûbun etkisi kapı, pencere, dolap ve tavan süslemeleri, mezar taşları ve o döne-min işleme ve yazmalarında da görülmüştür.

Napolyon Bonapart

Napolyon Bonapart

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.