BİYOLOJİNİN KONUSU
BİYOLOJİNİN KONUSU
Yaşam bilimlerinin ve canlı ya da fosil yaratıklara ilişkin bilimlerin tümü. Türlerin üreme çevriminin çeşitli
aşamalarını ve evrimlerinin dayandığı yasaları inceleyen bilim.Moleküler biyoloji, biyolojik makro moleküllerin yapısına ve özelliklerine bağlı olarak canlıların bütün niteliklerini akla yatkın bir yorum getirmeye çalışanına bilim dalı.Uzay biyolojisi,özellikle ağırlıksızlık ve kozmik ışınlar gibi uzay ortamı etkenlerinin biyolojik etkilerini inceleyen bilim dalı.Biyoloji sözcüğü XIX. yy. ‘ in başlarında ortaya çıktı;1802 yılında, Fransa’da Lamarck ve Almanya’da Treviranus tarafından aynı zamanda öne sürüldü.Terim, hayvanlarda ve bitkilerde yaşam süreçlerinin birliği ilkesini içerir.
Biyoloji alanına, yeryüzünde yaşayan her türlü canlı giren bir yaşam bilimidir.Kuşlara kadar tüm canlıların fonksiyonlarını, kimyasal özelliklerini, dış yapılarını inceler.
İncelediği canlı türüne göre, başlıca botanik, zooloji, paleontoloji, moleküler biyoloji, genetik, ekoloji, deniz biyolojisi çeşitleri vardır. Ayrıca fizik, kimya,antropoloji ve coğrafya ile de ortak çalışma alanları bulunur;onların ilkelerinden de yararlanır.
En geniş anlamıyla biyoloji veya en doğru deyimiyle biyolojik bilimler canlı varlıkları inceler ve öteki tabi bilimlerle sıkı ilişkiler kurar ve öteki bilimlerle de ilgilenir. Biyoloji, zooloji ve botanik olarak iki bölüme ayrılır. Bunlar da bir çok kollara ayrılır: morfoloji, anatomi, sitiloji, histoloji, embriyoloji, fizyoloji, endokrinoloji, sistematik, zootekni, tarım.
Fakat dar anlamda biyoloji veya daha doğru bir deyimle genel biyoloji , yalnız organik hayatın temel problemlerini ele alır. Bunlar , canlı varlığın oluşu , türlerin evrimi , hayatın doğuşu, özellikle canlı varlıkların üreme ve büyüme problemleridir.
Bu anlamda biyoloji hücreyi inceleyen hücre biyolojisini başlangıç olarak alır. Hücrenin genel özelliklerini, protoplazmayı ve morfolojik yapısını, para plazmayı, hücre fizyolojisini, hücre solunumunu, hücre hareketlerini ve hücre çoğalmasını inceler.
Canlı varlık, çoğu kere bir yumurtadan başlayarak meydana gelir. Bu yumurtanın kaynağı nedir? Yapısı nasıldır? Nasıl gelişir? Bu sorulara verilecek cevaplar normal eşeysel üremeye ilişkin bütün kavramları kapsar. Eşeysel üreme, bazen özel biçimler gösterir. Genel üreme şekli eşeysel üreme olmakla beraber eşeysiz üreme şekilleri de az değildir. Canlı varlıkların bir çoğu arka arkaya eşeysel üreme ve eşeysiz üreme evresi geçirir. Üreme problemleri, organ aşılama, organ yitirme ve yenileme gibi özel durumlarla da ilişkilidir …
Türlerin evrimi çok geniş bir bölümdür. Bu bölüm, evrim olayını, onun çeşitli kanıtlarını, evrimin kural ve etkenlerini, çevreye uyumu, türleşme mekanizması ve evreleriyle türlerin meydana gelişini, evrimi açıklayan teorileri ve bunların eleştirilerini içine alır. Ve nihayet, bizzat hayatın doğuşu, az çok geçerli varsayımlarla açıklanmaya çalışan sorulardan biridir. Bilgilerimizin bugünkü durumunda bu sorunun henüz bir çözüme kavuşmamış olduğunu ve genel felsefe alanında kaldığını kabul etmek gerekir.
Biyoloji, en genel tanımıyla canlıları inceleyen bir yaşam bilimidir. Ancak çok güçlü bir mikroskopla görülebilen virüslerden, 90 metre yüksekliğindeki kıyı sekoyaları gibi dev ağaçlara ve 150 ton ağırlığındaki mavi balinalara kadar bütün canlılar biyolojinin ilgi alanına girer. Üstelik biyoloji bu canlıların yalnız dış yapılarıyla değil, bütün işlevsel ve biyokimyasal özellikleriyle, beslenmeleri, üremeleri, davranış biçimleri ve yeryüzündeki dağılımlarıyla da ilgilenir.
Böylesine geniş bir alanı kapsayan bu bilimin neredeyse sayısız denecek kadar çok dalı ve uzmanlık alanı vardır. Bitkileri inceleyen botanik; hayvanları inceleyen zooloji; bakteri, virüs gibi tekhücreli mikroskobik canlıları inceleyen mikrobiyoloji; fosil canlıları inceleyen paleontoloji; canlıların yapısını ve organlarını hem genel çizgileriyle, hem de doku ve hücre düzeyinde inceleyen morfoloji; bu organların işleyişini ve canlıların solunum, beslenme, üreme gibi yaşamsal etkinliklerini araştıran fizyoloji; canlıları akrabalık ilişkilerine göre sınıflandıran taksonomi; virüslerden insana kadar bütün canlıların yapısını ve yaşam süreçlerini molekül düzeyinde inceleyen moleküler biyoloji; kalıtsal özelliklerin genlerle kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığını araştıran genetik; canlılar ile cansız doğa arasındaki karmaşık ilişkileri inceleyen çevrebilim ve deniz canlılarının yaşamını araştıran deniz biyolojisi bu sınırsız bilimin temel dallarıdır. Ayrıca birçok konunun araştırılmasında biyoloji ile öbür bilimlerin sıkı işbirliğinden yeni bilim dalları doğmuştur.
Örneğin canlıların yapısındaki kimyasal maddeleri ve bu maddelerin rol oynadığı süreçleri inceleyen biyokimya, biyoloji ile kimyanın örtüşme alanıdır. Biyofizik, canlılardaki çeşitli süreçleri ve etkinlikleri açıklayabilmek için fizik bilimlerinin ilke ve kavramlarından yararlanır. Bitki ve hayvanların yeryüzündeki dağılımını araştıran biyocoğrafya biyolojiyle fiziksel coğrafyanın, insanın kökeninin ve evrimini araştıran fiziksel antropolojinin ortak dalı sayılır.
Biyoloji bilimlerinin bazı dalları, özellikle morfoloji, fizyoloji, moleküler biyoloji ve genetik, bütün canlılarla ilgilenen genel araştırma alanlarıdır. Oysa ilgisini belirli canlı gruplarıyla sınırlandırmış olan botanik, zooloji, mikrobiyoloji gibi dallar, kendi içlerinde de alt dallara ayrılarak iyice özelleşmiştir.Örneğin zoolojinin bir alt dalı olan ornitoloji yalnız kuşları ; entomoloji böcekleri inceler. Botaniğin alt dallarından algolojinin konusu su yosunları (algler)mikolojininki mantarlardır. Milyonlarca tekhücreli canlıyı konu alan mikrobiyoloji de yalnız bakterileri inceleyen bakteriyoloji ve virüsleri inceleyen viroloji gibi alt dallara ayrılmıştır .
Biyoloji kelimesinin türkçe karşılığı "canlı bilimi" demektir. Araştırma konusu ise canlılardır. Canlıların yapısı, büyümesi, üremesi, gelişmesi, kalıtımı, fizyolojisi, çevresi gibi canlılarla ilgili her şey biyolojinin konusudur.
Canlı sistemlerin incelenmesi. Biyoloji canlı varlıklara ilgili bitkibilim, hayvanbilim, çevrebilim, fizyoloji vb.yaşam bilimlerinin tümünü, ayrıca bu varlıkların fosillerini inceleyen paleontoloji bilimini içeren çok geniş bir daldır.Mantarları inceleyen mantarbilim birhücreli hayvanları ve bakterileri inceleyen mikrobiyoloji, hücreleri inceleyen hücrebilim vb. pek çok alt dala ayrılır. Kuşaktan kuşağa aktarılan özellikleri inceleyen genetik de biyolojinin kapsamına girer.
Biyoloji canlıların yapılarını, işleyişlerini, birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilimdir. Bütün canlıların da cansız dünyayı oluşturan maddelerden yapıldığı bilinmektedir. Bu bakımdan biyolojinin cansız dünyayı inceleyen birçok bilimle ilişkisi olması doğaldır. Biyoloji, biyokimya, biyofizik ve biyomatematik aracılığıyla temel fen bilimlerinden olan kimya, fizik ve matematikle ilişkilidir. Paleontoloji (eski canlılar bilimi) aracılığıyla jeoloji ve astronomi ile dolaylı olarak; psikoloji, sosyoloji ve antropoloji ile doğrudan doğruya ilişkilidir…
Biyoloji biliminin gerçek amacı; canlılar dünyasından insanlığa faydalı sonuçlar çıkarmaktadır.
Biyoloji iki büyük alana ayrılır:
1-BOTANİK(BitkiBilimi)
2- ZOOLOJİ (Hayvan Bilimi)
Bugün bunlardan başka her canlı grubu için ayrı biyoloji bölümleri oluşturulmuştur.Bu bilim dallarının en tanınmışları : Entomoloji (Böcekleri), İhtiyoloji (Balıkları), Ornitoloji (Kuşları), Viroloji (Virüsleri), Bakteriyoloji (Bakterileri), Mikoloji (mantarları), Mikrobiyoloji (Mikroskobik canlıları), Parazitoloji (Parazit canlıları) v.b. sayılabilir.
Biyolojinin bu bölümlerinin her birisi, canlının değişik özelliklerini incelemeleri bakımından kendi içinde de alt bölümlere ayrılır. Bunlar :
MORFOLOJİ – ANATOMİ – SİTOLOJİ – GENETİK – EMBRİYOLOJİ – HİSTOLOJİ – FİZYOLOJİ – SİSTEMATİK – EVOLUSYON – EKOLOJİ – MOLEKÜLER BİYOLOJİ – BİYOKİMYA v.b.
Canlıların temel yapı ve işlevsel birimi hücredir. Bütün canlılar bir yada daha fazla hücreden meydana gelmiştir. Kalıtım materyali hücrede bulunur. Yeni hücreler var olan hücrelerin çoğalması ile oluşur.(Modern Hücre Teorisi)
Bu teoriyi şöyle açıklayabiliriz. Canlılarda gördüğümüz her türlü yapısal ve işlevsel faaliyeti hücrede görebiliriz. Yani bir hücre büyüme, boşaltım, üreme, hareket vs. gibi canlılığa özel işlevleri tek başına yerine getirebilir.
Bütün canlılar hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Tek bir hücreden meydana gelen amip,terliksi hayvan ve milyarlarca hücreden meydana gelen insan. Canlılığın en büyük özelliklerinden birisi hücresel yapıya sahip olmalarıdır.
Her türlü özelliğimizin oluşmasını sağlayan kromozomlar hücrede bulunur. Kromozomlar prokaryot (ilkel çekirdekli) canlılarda stoplazma içerisine dağılmış olarak bulunurken ökaryot (gerçek çekirdekli) canlılarda çift kat zarla çevrili çekirdek organelinin içerisindedir. Kromozomlar sayesinde ana babadaki özellikler genç hücrelere ve tabiki yavrularına geçer.
Anorganik ve organik evrim süreci dışında hiçbir hücre durduk yerde ortaya çıkmaz. Ancak var olan hücrelerin mitoz veya mayoz bölünme geçirmesiyle oluşur.
MİTOZ BÖLÜNME: Bir hücreden aynı özellikleri taşıyan iki yavru hücrenin meydana gelmesidir. Büyüme ve gelişme sırasında vücut hücrelerimiz bolca mitoz bölünme geçirerek çoğalırlar.
MAYOZ BÖLÜNME: Bir hücreden dört yavru hücrenin meydana gelmesidir. Üreme hücrelerinde görülen bir bölünme şeklidir. Canlıların çeşitlenmesine ve farklı özellikler kazanmasına olanak sağlar.
HÜCRENİN BÖLÜMLERİ: Hücre genelde zar (membran), stoplazma ve çekirdek olmak üzere üç kısımda incelenir.
Hücre zarı: Singer-Nicholson adlı iki bilim adamı tarafından ortaya atılan akıcı-mozaik zar modeli ile açıklanır. Bu modele göre hücre zarı tek katlı lipid tabakasından meydana gelmiş, karbonhidrat ve protein molekülleri lipid tabakasına gömülü durumdadır. Lipid tabakası sürekli hareket halindedir.
Stoplazma: Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran canlı sıvıdır. Büyük bir kısmı sudur. Içerisinde organel denilen çeşitli görevleri üstlenmiş ve özelleşmiş yapılar bulunmaktadır. Endoplazmik Retikulum: Çekirdek zarı ile stoplazma ya da hücre zarı arasında uzanan iletimle görevli kanal ve borucuklar sistemidir. Golgi aygıtı: Hücrenin bazalında bulunan iç içe geçmiş tabak görünümünde zar sistemidir. Yağ sentezi ve lizozomların paketlenmesinde görevlidir. Lizozom: tek katlı zarla çevrili içerisinde sindirim enzimleri bulunduran organeldir. Mitokondri: Hücrenin enerji santralidir. Oksijenli solunumun gerçekleştiği yerdir. Kloroplast: Sadece bitki hücrelerinde bulunan bu organel fotosentezin yani besin üretiminin gerçekleştiği yerdir. Sentrozom: Bu organelde sadece hayvan hücrelerinde bulunur ve bölünme esnasında kromozomların kutuplara taşınması börevini üstlenmiştir.
ÇEKİRDEK: Hücrenin en önemli organeli ve yöneticisi konumundadır. Dış tarafı çift kat zarla çevrili içerisi ise karyoplazma denilen sıvı madde ile doludur. Ayrıca kromozomlar ve çekirdekçik te burada bulunur..
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.