Moğol aşiretlerini, asıl adı Timuçin olan Cengiz Han birleştirdi. Moğollar göçebe hayatı yaşıyor, at ve sığır sürülerini otlatmak için Asya steplerini baştan başa dolaşıyorlardı. “Yurt” denen çadırlarda oturan usta avcı ve cesur savaşçı idiler. 1155 yılında doğan Timuçin, bir aşiret reisinin oğlu idi. Güçlü, akıllı, dostlarına karşı vefalı, düşmanlarına karşı acımasızdı.

Baykal‘ın güneyinde, Sibirya taygasına yakın bir bölgede yaşayan başka bir Moğol aşireti olan Merkitler, Timuçin‘in annesi ile genç karısı Börte‘yi kaçırdılar. Timuçin, bir Türk aşireti olan Kerayitler‘in hakanı Tuğrul‘un yardımı ile Merkitler’e karşı bir gece baskını düzenledi, eşini ve annesini kurtardı.Birliğini kuran Timuçin, fetihlere başladı. Moğollar’dan çok daha kalabalık olan Türk aşiretlerini de birleştirdi.

Moğollar Türkler arasında kültür bakımından eridiler fakat, yine de devlet Moğol devleti idi. Timuçin Nayman hizmetindeki Uygur mühürdarını kendi hizmetine aldı. İmparatorluğunda Uygur yazısı kullanılmasını, oğullarına ve diğer Moğollar‘a bu yazının öğretilmesini emretti. Asya‘da bütün boylar, hanlıklar bir bir Timuçin’in emrine girdiler. 40 yaşlarında iken ona “en güçlü han” anlamında “Cengiz Han”adı verildi. Cengiz ordusunun asıl kuvvetini süvari birlikleri oluşturuyordu, bu disiplinli ordu ile 1227’de ölünceye kadar fetihlerine devam etti.

cengiz imparatorluğu