Devlet Yönetimi
Devlet Yönetimi
İlk insan topluluklarında ne düzgün bir devlet örgütü vardı, ne hükümet, ne de yazılı yasalar. İlk ve en yalın hükümetler, kabilelerin geleneklerinden türedi. Bu ilkel kabilelerde ailenin başı yönetimi ele alıyordu. Böyle bir sisteme, yani bütün yönetim ve gücün bir kişinin elinde toplandığı yönetim biçimine 'monarşi'1 denir. Genellikle, monarşilerde hükümdarlık babadan oğula geçer. Hükümdarın gücünün kısıtlanmadığı monarşilere, krallıklara "mutlak monarşi" (ya da mutlak krallık) denir. Böyle gücü kısıtlanmamış bir hükümdara ise "otokrat", ya da "diktatör" adı verilir. "Meşruti kralhk"ta ise bir parlamento vardır, hükümdarın gücü bu parlamentoca sınırlandırılmıştır.
Devlet yönetimi üzerindeki çağdaş görüşler ilkin Eski Yunanistan'da, Roma'da ortaya çıktı. Eski Yunanlılar mutlak bir krallığın birçok sakıncaları olduğunu çok geçmeden anladılar. Böyle bir devletin başındaki hükümdar, devleti adaletle, akıEıca yönetse bile, gücünün sınırı olmadığı için, günün birinde bir zorba kesilebilirdi. Bunun üzerine, yeni bir yönetim sağladılar. Bu yurttaşlar en yaşlı, en iyi tanınan kişiler arasından seçiliyordu. Bunların meydana getirdiği egemen sınıfa "aristokratlar" bu tür yönetime de "aristoktasi" denildi. Öte yandan, devlet yönetimi sık sık herşeye egemen olmak isteyen zorbaların da eline geçiyordu. Bu tür yönetime de "oligarşi" adı verildi. •»
En sonunda Yunanlılar en iyi yönetim tarzının yurttaşların da katıldığı bir yönetim sistemi olduğunu anladılar. Böyle yönetimlere "demokrasi" (halk egemenliği) denildi. M.Ö. V. Yüzyılda Atina'da bütün yurttaşların oy verme hakkı vardı; yalnız, ancak küçük bîr azınlık yurttaş sayılıyordu. Kadınlar, yabancılar, köleler yurttaş sınıfına girmiyordu. Çağdaş demokrasilerde ise, yasalara uyan herkesin oy verme hakkı vardır.
Bununla birlikte, çağımızda bile demokratik olmayan ülkeler vardır. Bu gibi ülkelerde bütün güç genellikle bir diktatörün elinde bulunur. Çoğu kez de bu diktatörler ordunun desteğiyle başa geçerek, ülkeyi zorbalıkla yönetirler. Totaliter devletlerde ise, seçimler belli aralıklarla yapılsa bile, yalnız bir parti vardır, muhalefete izin yoktur. Bazı kimseler devlet yönetimi, hükümet diye bir şey olmaması gerektiğine inanırlar; her bireyin aklı ve sağduyusuyla kendi kendisini yönetmesi gerektiğini savunurlar. Hükümetsizliği savunan bu sisteme "anarşi" denir. "A.B.D. ve Fransa gibi bazı ülkelerde ise değişik bir "cumhuriyet" yönetimi vardır; bunlarda seçimle işbaşına gelen başkan, ya da cumhurbaşkanı büyük bir güce sahiptir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.