Glusitler
Glusitler iki sınıfa ayrılır:
– Glisemik endeksleri yüksek (yani kötü) glusitler, metabolizma üzerinde ters etkiler yaratırlar; yorgunluk ve halsizlik gibi.
– Glisemik endeksleri düşük (yani iyi) glusidler genelde gerekli özbesinleri bol miktarda içerirler (vitamin, mineral tuz ve oligo elementler).
Aynı şekilde lipitlerden de (yani yağlar) bu şekilde afaki ve yetersiz bahsetmek zararlıdır. Çünkü bunların "iyi" olanları vardır (balık, zeytinyağı, kazyağı gibi) ve kolesterolü düşürürler; bir de "kötü" olanları vardır ki hem vücutta hem de damar içinde yağ birikimi yaparlar (tereyağı, sığır, koyun ve domuz etinin yağı gibi). Proteinlere gelince, bunların da hayvansal mı yoksa besinsel mi olduklarını belirtmek gerekir. Zira bunlar birbirinden farklı şeylerdir. Böylece anlaşılıyor ki, besinsel dengeden söz ederken, bu besin ailelerinin arasındaki farkları belirtmemek pek akıllıca sayılmaz. Böyle "uyduruk" diyetlere takıntı yaparak, ziraat endüstrisinin ve medyanın tuzağına düşersiniz.
Öte yandan Fransa'nın bazı ünlü alıcılarının ay sonunu getirmek uğruna eski çağların diyetçilerinden esinlenip hazır yemekler üretmeleri de acınacak bir durumdur. Bizim burada savunduğumuz ilkeler bu eski fikirleri ebediyyen ve resmen silip süpürdüğünde, bu kişilerin imajlarının ne hale geleceğini ve ne denli utanacaklarını tahmin edebiliyoruz. Enerjik olmayan özbesinlerm rolleri tamamlayıcıdır ve sadece tüm metabolik işlevlerin doğru işlemesini garanti altına almakla kalmazlar, bir de organizmanın canlılığını ve sağlığını korurlar.
Alışveriş yaparken, gıdaları besinsel içeriklerine göre seçmek gerekir. Aynı dikkati gıdaları saklar ve pişirirken de göstermek gerektiği gibi… İşte, seçimlerinizi doğru yapabilmeniz için size bazı genel bilgiler:
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.