KİMYASAL BİLEŞİKLER
KİMYASAL BİLEŞİKLER
Bir kaya tuzu kristalini dövüp talk pudrasından daha ince zerrecikler haline getirsek bile, bileşimi değişmez. Yani en küçük tuz zerreciği bile bildiğimiz tuzun bütün özelliklerini taşır. Tuz sodyum klorür "molekülleri'nden meydana gelmiştir. Bu moleküller ancak "atom"lara ayrışabilir ve bu ayrışma sonunda bir sodyum, bir de klor atomu ortaya çıkar. Sodyum klorür bir "bileşiktir". Sodyum ile klor ise iki "e!eman"dır. Bileşiklerin özellikleri kendilerini meydana getiren elemanların özelliklerinden hayli değişiktir. Örneğin sodyum yanabilen bir madendir, klor ise acı kokulu yeşilimtırak bir gazdır.
Kimyasal bir değişimi, ya da "reaksiyon "u anlatmak için simgeler ve formüller kullanılır. Çünkü bu, işleme giren bütün maddelerin adlarım teker teker yazmaktan daha kolaydır. Her ele-jnamn simgesi bir ya da iki harften meydana gelmiştir. Örneğin, H—hidrojen, O—oksijen, Na— sodyum, Cl—klor anlamına gelir. Bildiğimiz tuzun bir molekülünde bir sodyum atomu ile bir klor atomu vardır. Bundan dolayı, NaCl simgesiyle gösterilir. Bunun gibi, içinde bir hidrojen, bir de klor atomu bulunan Hidroklorik Asit de HC1 diye simgelenir. Öte yandan, bir su molekülü H2O diye yazılır, çünkü iki hidrojen atomuyla bir oksijen atomu birleşerek su molekülünü oluşturmuştur. Sodyum hidroksit molekülü ise üç elemanın birleşmesiyle meydana gelmiştir (sodyum, hidrojen ve oksijen), onun için de formülü NaOH diye yazılır. Sodyum hidroksite hidroklorik asit katılınca, kimyasal bir işlem meydana gelir. Görünüşte hiçbir değişiklik olmasa bile, bu işlem sonunda tuz ve su açığa çıkar. Bunu şöyle de anlatabiliriz: Hidrojen klorür (hidroklorik asit) ile sodyum hidroksit birleşince, sodyum klorür ile su meydana gelir. Bütün bu işlemleri aşağıdaki formülle anlatmak çok daha kolaydır
Sodyum ile klor gibi elemanların nasıl birleşip bileşikler meydana getirdiğini açıklarken, atomlarda elektrik yüklü elektronlar bulunduğunu akıldan çıkarmamamız gerekir, Sodyum ato-mundaki elektronlardan biri kolayca yerinden çıkarılabilir. Gerçekten de, atomun geri kalan kısmı (ki buna sodyum iyonu denir) bu elektrondan kurtulduktan sonra daha kararlı hale gelir. Şu var ki, eksi elektrik yüklü bir elektronunu yitiren bir atom, artık elektrik açısından nötr değildir. Artı bir yük kazanmıştır. Öte yandan, bir elektron almış bir klor atomu eskisinden daha kararlıdır. Böyle bir klor iyonu eksi elektrik yüklüdür. Bir sodyum atomu bir klor atomu ile karşılaşınca, sodyum içindeki istenmeyen elektronu klora aktarır. Böylece zıt elektrik yüklü iki iyon birbirini çekerek birleşir. Çoğu madenler bu yoldan bileşikler yapar. Bu işleme "iyonik bağ" denir. Kalsiyumun iki istenmeyen elektronu vardır, dolayısıyla iki bağ kurabilir.
Bununla birlikte, kimi durumlarda elektron aktarması olmaz. Bunun yerine, atomlar bir çift elektronu paylaşırlar. Her atom bileşime bir elektron armağan eder. Buna da "kovalent bağ" denir. Su, oksijen, karbon dioksit ve hidrojen klorür (Hindroklorik asit) buna örnektir.
Elektronların ikisini de aynı atom sağlıyorsa, buna "uyumlu kovalent bağ" adı verilir. Amonyum tuzları buna örnektir.
Bir elemanın değeri, birleşme gücüne göre değişir. Değer, birleşecek olan elemanların atom sayılarım gösterir. Değer kavramını daha kolay anlamak için, bunları "birleşme kancalan" olarak
düşünün. Her elemanın atomunda bu kancalardan belli sayıda vardır ve elemanın kimyasal bağlar kurmasına yarar……….
Örneğin, sodyum (Na) ve klor (Cl) bir değerlidir. Oksijen (O) ile çinko (Zn) ise iki değerlidir. Alüminyumun (Al) değeri ise üçtür. Sodyum ile klorun birleşmesiyle meydana gelen bileşim sodyum klorür (ya da adi tuz)'dur. Bu bileşimde bir sodyum atomu ile bir klor atomu vardır ve formülü NaCl'dir. Oysa, çinko klorür ZnCl2 diye yazılır (yani bir çinko atomu iki klor atomuyla birleşmiştir). Çünkü çinko iki değerlidir; yani her biri bir klor atomuyla birleşebilecek iki "kol"u vardır. Bunun gibi. alüminyum klorür AlClg, çinko oksit ZnO ve alüminyum oksit Al2Og formülleriyle gösterilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.