Pars ampullaris

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Pars ampullaris Campulla tubae uterinae : Ortalama olarak 8-10 cm. uzunluğundadır. Şu hale göre bütün tuba uzunluğunun 2/3 ü pars ampullâris'e aittir. Spermium'la ovum'un birleşmesi ekseriya bu parçada husule gelir. Çapının kalınlığı 5-10 mm. olduğu için tuba'nın diğer kısımlarına nazaran en geniş parçasıdır. Burada plica ampullaris'ler ileri derecede inkişaf etmişlerdir. Plikalar hemen hemen birbirlerine paralel olarak seyrederler. Bu plika-ların yanı sıra tâli plikalar da vardır. Bu bakımdan plikalar kesitte ağaç dalları şeklinde görülür (Resim: 23). Yaş ilerledikçe bu plikalar, yavaş yavaş kaybolurlar. Bütün ampuller kısım yassılaşmış silîndirik bir şekil gösterir. Tuba duvarı burada oldukça incedir ve biraz yılankavi kıvrımlara sahiptir. Pars ampullaris'in abdomi-nal kısmı, ostium abdominalis Costium abdominale tubae uterinae) vasıtasıyla doğrudan doğruya karın boşluğuna açılır. Burası huni biçiminde olup infundibulum (infundibulum tubae uterinae) adım alır. Ostium abdominalis bu huninin dibinde bulunur. Bu deliği, 6 -10 tane kadar olan ve fimbria adı verilen uzantılar çevreler. Bu uzantılar, tu'ba mukozası kıvrımlarının ve tuba duvarının devamı olarak kabul edilmektedir. Uzunlukları ortalama olarak 10 -15 mm. kadardır. Fimbria'lar, derin Reşitlerle birbirlerinden ayrılmışlardır. Böylece tuba'nın abdominal ağzının kenarları girintili, çıkıntılı bir huni manazrası gösterir . Bu fibria'lardan bilhassa bir tanesi uzundur ve uzunluğu ortalama olarak 2 – 3 cm!, kadardır. Bunun ucu ovarium'a kadar uzanır ve fimbria ovarica adı verilir  ve adetâ ovarium'clan çıkan yumurtaların tuiba boşluğuna aktarılması için bir yol meydana getirir. Bazı vakalarda fimbria'lar iyi gelişmemiş olabilirler ve bu takdride fimbria ovarica, ovarium'a kadar ulaşamaz.

Tuba'ların bütün seyirleri boyunca genel olarak yılankavi kıvrımlar görülür. Bü kıvrımlar, bilhassa çocukluk yaşlarında aşikâr bir durumdadır . Eğer cinsî olgunluk çağında bu ileri derecedeki tuba kıvrımları değişmekşizin kalmışlarsa bu takdirde tuba'nın infantüismusundan bahsedilir . Yaşlı kadında tuıba ince ve düz bir boru haline gelir.  Tuba, duvar yapısı bakımından içten dışa doğru mukoza, mus-kularis ve serozadan ibarettir. Mukoza, evvelce ifade edildiği gibi uzunlamasına seyreden birçok kıvrımlardan meydana gelmiştir ve tou kıvrımlar uterus'a doğru yaklaştıkça yüksekliklerinden kaybederler ve nihayet intramural parçada tamamen kaybolurlar . Mukozanın epiteli tek katlı ve prizmatikdir. Hücrelerin bir kısmı titrek tüylü, diğerleri ise tüysüz olup tuba'nın iç yüzünü ıslak tutan salgıyı yaparlar. Titrek tüylerin hareketleri uterus'a doğru olup bu sıvıyı harekete getirerek uterujs'a doğru yönelmiş bir akıntının meydana gelmesine sebep olurlar. Bu akıntı, apermium'ların doğru yolu bulmasında yardımcı olur. Keza, bu akıntı, aktif hareket kabiliyeti olmayan ovimiun, uterus'a doğru hareketinde sürükleyici bir rol oynar. Bu epiteller, siklus fazıyla alâkalı olarak bazı değişiklikler gösterirler. Tuba'larda guddelere rastlanmaz.

Epitel tabakası altındaki propria elâstik lifleri havi bağ dokusundan meydana gelmiştir. Tuba'nın adale tabakası iki kışımdan teşekkül eder. Dıştaki kısım Cştratum longitudinale) uzunlamasına seyreden liflerden ibarettir. İç tabaka (stratum sirculare) halka-şeklinde bir seyir gösterir. Birbirini çaprazlayan her iki kas tabakasının peristaltik hareketleri, ovum'un uterus'a doğru naklinde en önemli rolü oynarlar. Her iki tabaka arasında zengin bağ dokusu tabakası bulunur.

Adale tabakası, ligamentum latum'u meydana getiren seroza vasıtasıyla örtülmüştür. Bu örtü, uterus'u örten periton vasıtasıyla devam eder. Periton'un her iki yaprağı birleşerek mesosalpinx'i meydana getirir. Periton ile tuba'nm dış adale tabakası nisbî bir gevşeklik göstererek birleşmiştir.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Recaizade Mahmut Ekremin Romancılığı