ROMA İMPARATORLUĞU
ROMA İMPARATORLUĞU
Roma başlangıçta Tiber Irmağı kıyısında küçük bir köydü. Geleneksel olarak M.Ö. 753 yılında Romulus tarafından kurulduğu varsayılır. Roma zamanla yakınındaki kentler üzerinde üstünlük kazandı ve "Latin Birliği"ni kurdu. VI. yüzyılda Etrüskler Roma'yı fethettiler. Ancak M.Ö. 509'da Romalılar Etrüskleri ülkeden kovarak Roma cumhuriyetini kurdular.
Cumhuriyetçi Roma'yı seçimle iş başına gelen iki konsül yönetiyordu. Konsüller ya soylulardan, ya da zenginler arasından seçiliyordu. Birkaç kurultay da konsüllerin ülkeyi yönetmesine yardım ediyordu. Bunların en önemlisi senato idi. Her seçkin aile başkanı bu kurultayın üyesiydi. Yoksul yurttaşlar, yani plebeianlar aynı hakları elde edebilmek için yüzlerce yıl savaşmak zorunda kaldılar. M.Ö. 287'de bu savaşı kazandılar, böylece tribünlerin yoksul halkın haklarını koruması sağlandı.
M.Ö. 450'den sonra Roma giderek genişlemeye başladı. M.Ö. 270'de hemen bütün İtalya' da üstünlük sağlamış durumdaydı. M.Ö. 120'de ise İspanya'nın büyük bir kesimi, güney Fransa, Yunanistan, Sicilya, Korsika, Sardunya ve bugünkü Tunus Roma egemenliği altına girmiş bulunu
yordu.
Roma sömürgelerinin sayısı arttıkça, Roma yurttaşları da zenginleşti ve eski hayat tarzını bırakıp yeni ve daha kötü bir hayatı benimsediler. Hemen bütün işleri kölelere gördürmeye başladılar. Çiftçiliği ihmal ettiler. Çünkü Kuzey Afrika' dan daha ucuza tahıl ithal edebiliyorlardı. İktidar çatışmaları sonunda ülkede bir iç savaş patlak verdi.
Bu iç savaşta Julius Caesar zafer kazandı. M.Ö. 45'te Caesar ömür boyu koşuluyla Roma diktatörü oldu. Kendisine kral dedirtmeyecek kadar akıllıydı ama, kudretinden ürken düşmanları onu öldürmekte gecikmediler. Caesar'ın ölümünden sonra yeğeni Oktavianus iktidarı eline geçirdi, Augustus adı altında Roma'nın ilk imparatoru oldu. Oktavianus'un akıllıca yönetimi sayesinde "Pax Romana" (Roma Barışı) sağlandı. Ren ve Tuna ırmakları imparatorluğun kuzey sınırı olarak saptandı.
Augustus'un hükümdarlığının sonlarına doğru, Hıristiyanlık bir din olarak gelişmeye başladı. Augustus'tan sonraki imparatorlar Hıristiyanlar'a çok acımasız davrandılar. Bu durum M.S. 313'e kadar sürdü. Bu tarihte İmparator Constantine Hıristiyanlar'ı inançlarında serbest bıraktı, istedikleri gibi tapınabileceklerini bildirdi. Aynı zamanda da Bizans (daha sonra Konstan-tinopolis, sonra da İstanbul) kentini kurdu ve imparatorluğun doğu yarısının başkenti yaptı. M.S. 395'ten sonra imparatorluk kesin olarak ikiye bölündü. Biri Roma'da, öbürü Bizans'ta iki imparatorca yönetilmeye başlandı.
Çok geçmeden istilâcılar Roma savunmasını kırmaya başladılar. Alarik önderliğindeki Vizi-gotlar M.S. 410 yılında Roma'yı yağma ettiler. Daha başka istilâcı kavimler, Franklar, Vandallar
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.