İkinci Dünya Savaşı‘ndan sonra galip devletler arasında uzun süre bir çekişme, sürtüşme olmadı. Ama az sonra, dünyanın iki devi sayılan ABD ile Rusya arasında bir silahlanma yarışı başladı. İki süper arasında baş döndürücü silah yarışına rağmen sıcak savaş olmadı. Onun için silah yarışı ve etki alanlarını genişletme çabaları ve sözlü sataşmalara “soğuk harp” denildi.

1945‘ten sonra Avrupa devletleri adeta bir “demirperde” ile ikiye ayrıldı. Bu perde, Batılı bütün fikirlere, akımlara, hürriyetlere kapalı olan komünist ülkeler tarafından kurulmuştu. Çünkü Rusya,kendi kontrol alanında bulunan devletlerin hepsine komünist rejimi kabul ettirmişti. Bunun için silaha da başvuruyor, komünizmi bütün dünyaya yaymaya, böylece egemenliğini artırmaya çalışıyordu. Kontrolü dışındaki ülkeleri zorla komünist yapmasına Amerika engel oluyordu. Onun için, bu iki devlet birbirleriyle karşı karşıya gelmese de Kore, Vietnam gibi ülkelerde dolaylı olarak kuvvet gösterisi yapıyorlardı. Bu, iki tarafı da baş döndürücü bir silahlanma yarışına, gergin bir duruma soktu. İşte bu gergin duruma “soğuk harp” ya da “soğuk savaş”deniyor.