TANZİMAT DEVRİ TÜRK EDEBİYATI

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

TANZİMAT DEVRİ TÜRK EDEBİYATI
a.   GENEL ÖZELLİKLERİ
Tanzimat Devri Türk Edebiyatı şair ve gazadan, bir yandan Klâsik Türk Edebiyatı 'nda görülen şiir, tarih, mektup (münşeat) türlerinde eserler vermişler; bir yandan da batı edebiyatlarından aldıktan tiyatro, hikâye, roman, makale, eleştiri gibi yeni türleri geliştirmişlerdir.
b.   MANZUM ESERLER
Tanzimat Devri Türk Edebiyatı'nda, önce, Fransız şairlerinden yapılan çevirilerde bazı yenilikler görülür. Bunlan daha çok içerikte yaptıktan yeniliklerle, dildeki "sadeleşme" çabalan izler. Sonra şekil yönünden birçok değişiklik ve yeniliklere girişildiği görülür.
Tanzimat Devri Türk Edebiyatı'nda;
Ölçü, çoğunlukla aruz ölçüsüdür. Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Abdülhak Hâmit'in hece ölçüsüyle yazdıktan şiir denemeleri de vardır.
Uyak, Klâsik Türk Edebiyatı'ndaki değerini yitirmiştir. Şinasi, mesnevi  biçiminde kaside yazmış; Recaîzade Mahmut Ekrem, "uyağın göze göre değil, kulağa göre olması" gerektiğini savunmuştur. Şiirlerde tam ve zengin uyaklar kullanılmıştır.
Nazım birimi, genellikle beyittir. Şinasî'den Abdülhak Hâmit'e kadar anlatım bent, beyit ya da dizelerde toplandığı görülmekle birlikte; şairlerin, beyit güzelliği düşüncesinden kurtularak bütün güzelliğine yöneldikleri anlaşılır.
Nazım şekli olarak, Klâsik Türk Edebiyatı'nda görülen bütün şekiller kullanılmıştır. Ancak bunlarda, kasidelerdeki bazı bölümlerin atılması gibi ufak dedikler yapılmıştır. Tanzimat Devri Türk Edebiyatı'nın ikinci döneminde, özellikle Abdülhak Hâmit'le birlikte, nazım şekillerinde büyük ölçüde değişiklik r örülür. Bunların çoğu yeni ve karma şekillerdir.
Tanzimatçılar en köklü yenilikleri şiirin içeriğinde yapmışlardır.
Tanzimat şiiri, klâsik konular dışında, hak, adalet, uygarlık, özgürlük, yurtseverlik gibi temalarla içeriğini genişletmiş; ikinci dönemde, her güzel şeyin onu olabileceği düşüncesiyle daha da çeşitlilik kazanmıştır.
Böylece Klâsik Türk Edebiyatı'nda "soyut, düşlemsel (hayalî) ve mecazlı" 'tetikler gösteren şiir, Tanzimat Devri Türk Edebiyatı'nın birinci döneminde toplumla ilgili gerçeklere"; ikinci döneminde ise "somut gerçeklere", ayrca ölüm, hayat, ruh, dünya, Tanrı gibi fizik ötesi temalara yönelmiştir.
Birinci dönemdeki toplumla ilgili düşünceleri, ikinci dönemde genellikle e/, romantik duygu ve düşünceler izler; sanat toplum için görüşü, yerini sanat sanat için anlayışına bırakır.
Dil, Tanzimat şiirinde daima ikilik göstermiştir. Şinasî'nin safi Türkçe denemeleri, Ziya Paşa ve Namık Kemal'in hece ölçüsüyle yazdıkları bazı şiirler, sadeleşme çabalarına ilk örnekler olarak gösterilebilir. Ancak bu şairlerin yetiştikleri ve alışageldikleri "edebî dil" ortamı ile ikinci dönemdeki "sanat" amacı, şiir dilinde bir yalınlaşmayı gerçekleştirememiş; şairler, çoğu zaman süslü ve sanatlı söyleyişten kurtulamamışlardır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Dilin Göstergebilimi