Uterus Nedir

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Uterus, genç kızlarda hiç doğurmamış (nullipar) veya bir doğum yapmış (unipar) kadınlarda, önden arkaya basık bir armut şeklindedir. Birkaç doğum yapmış (multipar) kadınlarda ise, fundus uteri, iyice bombe bir hal almıştır. Çünkü gebelik esnasında ileri derecede genişlemiş olan uterus'un bu kısmı doğumdan sonra tam olarak eski haline dönemez. Corpus uteri'nin periton üe örtülü olan kısımları, düz ve kaygan bir manzara gösterir. Peritonile örtülü olmayan yan kenarlarında uterus dokusu, keskin bir hudutla ayrılamaz. Çünkü her iki tarafta bağ dokusu içine karışmış adale huzmeleri, bir çok damarlar ve sinirler mevcuttur. Gelişmiş bir kadında bütün uterus'un uzunluğu 6-8 cm. arasındadır. Bu uzunluğun. 4-5 cm. si corpus'a, 2-3 cm. si isthmus ve cervix uteri'ye aittir. Corpus'un genişhği 3,5 – 4,5 cm., en kalın yeri 2,5 – 3,5 cm. dir. Uterus duvarının kalınlığı ise multiparlarda; corpus uteri'de 13 mm., tuba'larm cavum uteri'ye açıldığı yerde 7 mm., fundus'ta 10 mm. ve cervix'de 9 mm. dir. Uterus'un arka duvarı umumiyetle daha kalındır. Doğumdan sonra uterus'un uzunluk, genişlik ve kalınlığında 1 cm. kadar büyüme müşahede edilir. Çocukluk çağında cervix, yetişkindekinin aksine olarak, uterus'un en uzun kısmini teşkil eder. Şu hale göre yetişkinde corpus – cervix nisbeti 2/1 olarak gösterildiği halde , çocukta bu nisbet 1/2 dir . Eğer çocukluktaki bu nisbet, gelişkin yaşlarda da değişmezse 9 zaman infantilismus'dan bahsedilir . Uterus'un gelişmesi puberta'ya, hatta bazan ilk doğuma kadar cüz'i olabilir. Fuberta esnasında corpus – cervix uzunluğu aşağı yukarı aynıdır. İlk doğumdan sonra corpus'un uzunluğu aşikâr bir şekil alır ve böylece cervis ile aralarında 2/1 nisbeti doğar. Klimakteryum ile beraber uterus'un küçülmeye başladığı görülür. Bilhassa cervix, ileri derecede ufalabilir. Bü zaman portio vajinalis iyice küçülür ve atrofik bir hal alır. Uterus'un duvarları adaleden yapılmış olduğu için, kıvam bakımından sertçe ise de, kanlı bir organ olması dolayısıyla tazyik edilebilir bir karaktere sahiptir. Gri, kırmızı renkte olan uterus, bütünüyle beraber 40 – 60 gr. ağırlığında dır. Doğurmuş kadınlarda bu ağırlık 50 -100 gr. a çıkabilir.

Portio vajinalis, nulliparlarda kısa, silindirik ve piramit şeklindedir ve ortasında yuvarlak bir deliği vardır. Bu delik orificium uteri externum (orificium externum canalis cervicis – uterus'un dış deliği) adını alır. Bu delik portio'nun etli kısmı tarafından çevrilmiş olup gamze şeklinde bir çukurluk manzarası gösterir (Resim: 15). Multiparlarda ise podtio daha ziyade enlilemesine oval bir şekil gösterir ve orificium externum uteri, çukur şeklindeki açıklığını kaybederek enlilemesine bir yarık halini alır .Hatta bazan bu açıklık bir veya iki tarafta daha yukarılara, yan fornikslere kadar uzanabilir. Bu açıklığın sebebi, doğum esnasında portio vajinalis'in yan kenarlarında meydana gelen yırtıklardır. Bu tip yırtıklara, EMMET yırtıkları adı verilir. Bazı jinekolojik şikâyetlere, cervix kanalının iltihaplarına (cervicitis), hatta spontan abortuslara sebep olabilir. Bu yırtıklar dolayısıyla bazan canalis cervicalis dışarıya doğru dönebilir. Bu takdirde cervix mukozası aşikâr oîa-rak görülebilir bir hal alır (extropion).

Uterus'un dış taksimine uygun olarak, mukoza ile örtülmüş olan iç boşluğu da; cavum corporis uteri, canalis isthmi ve canalis cer-vicis diye üç kısma ayrılmaktadır .Cavum corporis uteri, fundus bölgesinde daha geniş, ithmus'a doğru daralan, enli-lemesine bir boşluk şeklinde olup kenarları birbirlerine eşit bir üçgen manzarası gösterir. Üçgenin her iki üst yan uçlarına tuba'lar açılır. Alt ucu olan orificium uteri interni anatomicum (orificium canalis isthmi interna), canalis isthmi ile devam eder. Canalis isthmi interna), canalis isthmi ile devam eder. Canalis isthmi, 5 – 6 mm. uzunluğunda olup orficium internum canalis cervicis vasıtasıyla, canalis cörvis'e bağlanır. Canalis cervicis, tıpkı cavum corporis gibi, önceden arkaya basık ince bir kanal şeklinde olup, orta kısmında iğ şeklinde hafif bir genişleme gösterir. Örificum inter-nunı canalis Cervicis ile orificium externum canalis cervicis arasındaki mesafenin uzunluğu 2 – 2,5 cm. kadardır. Bu kanal doğumlardan sonra biraz genişler.

Uterus duvarı üç tabakadan teşekkül eder. Bunlar dışarıdan içeriye doğru seroza, muskularis ve mukoza tabakalarıdır. Uterus'un seroza tabakası karın boşluğunu ören periton olup perimetrium diye isimlendirilir ve mesaneden uterus üzerine atladıktan sonra cprpus uteri'nin ön ve arka yüzünü örterek DOUGLAS boşluğuna doğru uzanır .Yanlarda plicalata üzerine atlar Uterus'un orta tabakası olan muskularis tabakasına myometrium da denir ve uterus duvarının esasına teşkil eden gri, beyaz düz adale liflerinden ibarettir. Uterus'un kas tabakası; yapı, liflerin durumu bakımından, gebelik sırasında uterus'un büyümesini hazırlayarak her an biraz daha büyüyen fötüsü barındıracak, muhafaza edecek ve doğumda çocuğun dışarı atılmasını temin edecek bir şekilde spiraller meydana getirerek özel ve komplike bir yapı manzarası gösterirjâfler sağda ve solda uterus köşelerinden başlıyarak ve eksene eğik olarak spiral şeklinde dolanarak aşağıya doğru uzanırlar ve uterus'un ön ve arka duvarının ortasında çaprazlaşırlar. lifler burada funclus çevresinde, tuba'lara ve uterus'un aşıcı bağlarına uzantılar gönderecek şekilde uzanırlar. Hatta biraz daha aşağı kısımlarda mesane ve recium'a doğru lifler uzanır. Adale hücreleri ve lifleri 50-60 mikron uzunluğunda düz ve iğ şeklinde, daha kısa veya geniş şekiller gösterir. Gebelik esnasında kalınlığı 3 – 5 ve uzunluğu 10 misli artarak 600 mikrona vasıl olur. Bu uzunluk, doğumdan sonra gene kaybolur.

Uterus'un en iç tabakası olan endometrium, ovarial sikîusa tabi olarak durmadan değişir ve bu esnada muhtelif devrelere göre mııkozanm kalınlığı, hücrelerin ve guddelerin şekil ve büyüklüğü, gudde dokusunun ve mukozayı besliyen damarların durumu devamlı olarak değişiklik gösterir. Uterus mukozası kırmızı bir renkte olup yüzeyde yumuşak ve gevşök; derin tabakalarında, altındaki adale tabakasıyla sıkı bir şekilde temastadır ve her iki tabaka burada birbiriyle kanşmıştır.Bu bakımdan hoyrat ye kuvvetli bir şekilde yapılan kürtajlarda dahi mukoza artıkları kalır v§ bu mukoza adacıkları rejenerasyonun menşeini teşkil eder. Bunun için kürtaj çok derin bir şekilde yapılmışsa rejenerasyon uzun zaman devam eder ve böylece bir müddet mentruasyojn görülmeyebilir.

Endom'etrium, tu/ba'nm ostium'u vasıtasıyla tuba mukozasıyîa, orificium externum vasıtasıyla vajina derisiyle devam eder.

Mukoza corpus'ta düz b|r karakter göstermesine mukabil, ser-vix'de meyilli seyreden kıvrımlara sahiptir. Bu kıvrımlar ortadan yukarıya ve dışa doğru uzanırlar ve hurma ağacı yapraklarına benzedikleri için plicae palmatae (arbor vitae) adını alırlar. Bunlar mikroorganizmaların vajina yoluyla, cavum uteri'ye girmesini önlerler. Fakat aktif hareket kabiliyetine sahip olan spermium'ların içeriye nüfuzuna mani olamazlar
Uterus mukozası, bütün uterus'un iç yüzünde süindirik hücrelerden ibaret olup titrek tüyler ihtiva ederler. Titrek tüylerin meydana getirdiği akıntı vajina'ya doğru yönelmiştir. Bu durum akınluğuna atılan yumurtayı uterus boşluğuna nakletmekle vazifelidir .Tuba'lar pelvis boşluğunda düz bir, istikamette uzanmazlar. Uterus'a yakın olan parçası, hemen hemen horizontal durumda uzanır. Bundan sonra tuba bükülerek arkaya doğru seyreder. Ovarium hizasına gelince biraz yükselerek içe ve aşağıya doğru döner. Böylece ovarium'un üst kıemını sarmış olur .

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.