Karagöz Oyunları

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Oyunun giriş bölümünde Hacivat, bir "semai" okuyarak perdeye geliyor. Semai bitince "Hay Hak!" diyerek söze başlıyor ve Karagöz'ü perdeye davet eden sözler söylüyor. Karagöz, Hacivat'a kızıyor ve perdeye geliyor.

Muhavere bölümünde, Karagöz ife Hacivat arasında "evet efendim" sözüne dayanan bir konuşma geçiyor. Bu bölümün asıl oyunla yani Karagöz'ün evlenmesiyle bir ilgisi yoktur.

Fasıl bölümünde ise asıl oyun başlıyor. Oyunun asıl konusu olan Karagöz'ün evlenmesi, bu bölümde gerçekleşiyor. Bu bölümde, Karagöz ve Hacivat'ın dışında Kaynana, Zenne, Tuzsuz Deli Bekir gibi başka tipler de perdeye geliyor ve olayın gelişmesini sağlıyor.

Bitiş bölümünde ise Karagöz ile Hacivat tekrar karşı karşıya geliyor. Aralarındaki konuşma, kavgaya dönüşüyor. Kavgadan sonra, her oyunda tekrarlanan "Hoş olsun külhâni, yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman. Her ne kadar sürç-ü lisan ettikse affola!" klasik sözlerini söyleyip perdeden ayrılıyorlar.

Metinden de anlaşıldığı gibi oyunun eğlendiricilik yönü ağır basmaktadır. Buradaki güldürü genellikle "Vay Karagözüm benim iki gözüm merhaba. Hoş geldin suda pişmiş balkabâ. Öyledir efendim. Hayır ikindidir efendim. İkindiyi bırak, öyledir efendim. İkindiyi bırak akşamı yakala. Bana bak hû! Sen in misin, cin misin? Öörüööö… Öyledir ayıoğlu ayı." gibi deyimler, tekerlemeler ve dil oyunlarıyla sağlanmıştır. Karagöz, Hacivat'ın söylediği sözleri anlamayıp ters cevaplar vererek oyuna komiklik ve hareketlilik kazandırmıştır.

Metinden de anlaşılacağı üzere bu oyunlar sadece güldürmek, eğelendirmek amacıyla oluşturulmamıştır. Seyircileri bir taraftan güldürürken bir taraftan da düşündürme, onlara ders verme amaçlanmıştır. Oyunla verilmek istenen asıl dersi, mesajı Karagöz şu sözleriyle ortaya koyuyor: "Bak, Bekir ağa! Sen her akşam içer içer sokaklarda naralar atar, herkesi taciz edersin, üstelik evde ananı, kardeşlerini dövmeye kalkarmışsın, beni mahsus bu hâle koydular, gelin diye. Sana bir öğüt, bizi seyredenlere de bir ibret olsun, zira bu içki insanları türlü felaketlere sürükler."

Bu yönüyle Türk halk tiyatrosunun destanlarda, masallarda, halk hikâyelerinde, Nasrettin Hoca fıkralarında olan eğlendirirken düşündürme geleneğini devam ettirildiğini söyleyebiliriz.

Metinde Hacivat'ı, Karagöz'e hep bir şeyler öğretmeye çalışan, kendini onun üstünde gören, ona oyunlar oynayan, kendisini bilgili, kültürlü zanneden biri olarak görüyoruz. Karagöz ise kendinin kız olduğuna inanacak kadar saf, aynı zamanda zeki ve iyi niyetli biri olarak karşımıza çıkıyor.

Metinde halkın konuşma diline yakın, son derece sade ve akıcı bir dil ve anlatım vardır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Şiir