Alkolün Kazalara Etkisi
Ülkelerin birçoğunda hastane yataklarının % 20'den fazlası alkoliklere ve alkolle ilgili hastalık ve kazaya uğrayanlara ayrılmıştır. Irza tecavüzlerin °/o 80'i, trafik kazası yapanların % 6O'ı, yangına sebebiyet verenlerin % 16 kadarı çok alkol alan kişilerdir. Fazla alkol alan kişilerin alkol almayanlara göre, 16 kat fazla düştükleri, 30 kat fazla zehirlendikleri bir gerçektir. Ölümlere gelince, trafik kazalarından ölenlerin % 50 kadarında, düşmelerden ölenlerin % 45'inde, cinayetlerin °/o 50-70'inde, ana baba katillerinin % 20'sinde alkollü kişi sorumlu bulunmuştur. Amerika'da trafik kazasından ölen 45.000 kişiden 25.000 kadarı alkollü sürücülüktendir ve yılda 24 milyar dolar maddî kayıp olmaktadır. Alkol nedeniyle boşanan mutlu çiftler, servetini, işini ve itibarını yitirenler, kısırlaşan, hastalanan, erken ölen ve çocukları, felçli ve hastalıklı olan bu insanları veya daha başka deyimle irade yoksullarını, bu kötülüklerden korumak, yardım etmek toplumların en büyük görevidir. Amerika'daki bir araştırmada, 1982'de Amerika'nın değişik bölgelerinde alkol almayanların trafik kazası yapma oranı % 54-69 oranında gösterildiği halde, alkol alanların kaza yapma oranı, % 74-90 oranında olduğu, yani trafik kazası oluşunda alkolün % 50 oranında etkili olduğu gösterilmiştir. New York Eyaleti'ndeki başka bir araştırmada ise, kaza yapan sürücülerin % 40'ının alkollü olduğu ve alkol alanlarda kusur payının °/o 74-92 olduğu (Marihuana kullananlarda bile kusur payı % 54-69 bulunmuştur) görülmüştür. İngiltere'de şoförlerin °/o 7'sinin alkol kullanmasına karşın, ölümlü trafik kazalarının % 34'ünde içkili sürücüler sorumlu tutulmuştur. Fell'in 1984'teki bir araştırmasında, % 18-24 yaş arasında ölümlü kaza yapanların % 51 'inin 24 yaş üstündeki ölümlü kaza yapanların °/o 25'inin alkollü olduğu görülmüştür. Görülüyor ki, gençler alkollü iken çok daha tehlikeli oluyor. 100 milyon km/taşıt (Uluslararası birim) yol almada alkol almayanlarda 1,4, alkol kullananlarda 2,2 ölümlü kaza olmuştur; yani alkol kullananlarda % 57 fazla ölümlü kaza olmuştur. Fell'in 1982'deki başka bir araştırmasında, Amerika'da trafik kazası sonucu ölen 45.284 kişiden 19.852'si (% 44'ü) alkollü bulunmuştur. Kalabalık bölgelerde bu oran % 55'tir. Halbuki alkol alan şoförlerin sayısı, alkol almayanlara göre çok az olduğu halde, ölümlü kazaların yarısından sorumludurlar. Amerikalılar alkol almayanlara göre alkol alanların kaza yapma oranının 1,89 kat, ölme durumlarının 3,85 kat fazla olduğunu ileri sürmüşlerdir. Başka bir istatistikte bu oran 2,5 ve 4,5 kat fazla olarak belirlenmiştir. Ortalama alınırsa, alkollü sürücülerin alkol kullanmayanlara göre 2,2 kat fazla kaza ve 4,2 kat fazla ölüme neden olduğu anlaşılmaktadır. Trafik kazasından ölenlerin % 60'inda kan alkol seviyesinin zehirlenme dozunda olduğu görülmüştür. Alkol giderek insanları saran bir salgın hastalık gibidir. Erkeklerin % 10 – 15'i kadınların % 3-5'inin alkol ile sorunları vardır. Alkollü araç kullanımı, 16-24 yaş gençlerde daha yaygındır ve daha çok kaza ve ölümlü kazalara neden olur. Amerika'da 1983'teki yasa ile 21 yaş altındakilere alkol satmak ve alkollü yere girmek yasak olduğundan, kazalarda°/o 11-13 azalma olmuştur. Kadınlarda alkole bağımlılık veya alkole bağlı kazalar 35 yaştan sonra daha fazla oluyor.
Ülkemizde 6 senede 260.398 trafik kazası olmuştur. Bunlardan 6.000'i (°/o 2.2) alkollü ve sarhoştur. Aynı dönemde 27.029 ölümden 444'ü (°/o 1,3) 172.990 yaralanmadan 4.290'ı (% 2,5) alkollü ve sarhoş bulunmuştur. Görülüyor ki, bizdeki trafik kaza, yaralanma ve ölümlerinde, alkollü ve sarhoş sayıları çok düşüktür. Gerçekte din ve sosyal yaşantımız gereği alkol kullanma oranı diğer ülkeler kadar yüksek olmamakla beraber, trafik kazasında polisin teknik araç ve gereç noksanlığı, bunların gerçek sayısını bilmemize engel olmaktadır. Polis elinde yeterli de-dektör veya breathanalyser bulunmadığından, büyük şehirlerimizde bile anında kanda alkol ölçümü yapılamadığından, ancak şüpheli sürücüler çok kez hohlatılarak, yürüyüş ve davranışına bakılarak, alkol kullandığı hakkında şüphe uyanırsa doktora gönderilmektedir. Fakat alkol için yasa ve denetlemelerden daha önemli olan kişinin kendisini denetimidir. Sosyal ve psikolojik nedenlerle alınacak alkolün sınırlı olması, fakat belirli bir miktarı aşınca da kişilerin araç kullanmaması gerekir. Alkol alanların alkolün kendilerine coşkulu büyü getireceği hayaliyle ona güvenmemesi, yalnız aklı ve iradeyi değil, canımızı da alabileceğini unutmamalıyız. Hiç alkol kullanmamak en uygun olanıdır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.