ÇİKOLATA

14 Ağustos 2013 tarihinde tarafından eklendi.

Çikolata da geleneksel diyetçilerin kuşkularım boşa çı­karan ve yüzyıllardır erdemleri bilinen besinsel özellikleri ile şarapla aynı konumdadır.
Çikolata konusundaki söylentilerin boşa çıkmasının ne­deni, çikolata adı altında bize yıllardır biraz kakaoya bu­lanmış şekerden başka bir şey satılmamasıdır. Bu açıdan bakılacak olursa, çikolatanın yararı kakaosundadır ve ya­rarlı çikolata, çok yoğun (yüzde 70) kakao içeren bitter çi­kolatadır. Tek yararı kakaosunda olan çikolatanın, içine eklenen diğer maddelerin nedeni pazarlama sorunudur. Migren, alerji, akne, karaciğer krizleri, diş çürükleri gi­bi hastalıklarda suçu çikolataya yüklemek de artık modası geçmiş fikirler arasındadır. Çünkü bir çok araştırma çiko­latanın besinsel erdemlerini ispat etmektedir. Kakao yağı tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur ya­ni bir başka deyişle bunlar "iyi" yağlardır ve kötü koleste­rolü (LDL) düşürür, "iyi kolesterolü" (HDL) arttırırlar. Ayrıca kakaoda bulunan fitesterol kandaki trigliseridleri düşürür. Çikolatanın içerdiği polifenoller damarların iç cephelerini korurlar. Profesör Chaveron şöyle demektedir: "Çok yakında çi­kolatayı kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi için etken bir gıda olarak önermek gerekecektir.
Çikolatadaki glusitlere gelince, bunun glisemi üzerine hiç bir kötü etkisi yoktur. Çünkü içerdiği protein ve suda çözülmüş lifler sayesinde glisemik endeksi 22'dir. Bu du­rumda da "çikolata ille de şişmanlatmaz."
Kakaoumm en zengin magnezyum, potasyum, bakır ve E vitamini kaynağı olduğunu bilmek de önemlidir.
İçerdiği kafein, teobromin ve teofilin sayesinde canlan­dırıcı, afrodizyak etkisi vardır. İçindeki feniletilamin ise depresyona karşı antidepresör görevi yapar.
İşte bu yüzden, yüzde 70 kakao içeren bitter siyah çiko­latanın tüketimi desteklenmelidir. Çikolata sadece gastro-nomik açıdan damak tadı değildir, aynı zamanda mükem­mel besin değeri olan bir gıdadır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Açıklayıcı Anlatım