KAPİTÜLASYONLAR
KAPİTÜLASYONLAR:
Geçici veya sürekli olarak yabancı uyruklu kişilere tek taraflı olarak tanınmış hak ve imtiyazlar; Osmanlı Imparatorluğu'nda, yabancıların statüsünü tesbit eden sözleşme şartları. Kapitülasyonlar, devletler umumî hukuku kurallarına göre gerçek antlaşma niteliğinde bulunanlar ve fermanla tek taraflı olarak verilmiş imtiyazlar şeklinde olmak üzere, iki bölümde toplanmıştır. Osmanlıların verdiği kapitülasyonların tamamına yakını ikinci bölümde toplanmıştır. Bunların, her hükümdar değiştikçe yenilenmesi sistemi, 1740 yılında I. Mahmud tarafından iptal edilerek imtiyaz fermanlarının kendisinden sonra gelecek padişahlar için de geçerli olacağı hükmü konmuştur. Osmanlı Devleti tarafından verilen Kapitülasyonlar, başlıca şu bölümlerde toplanabilir:
1-Şahıslara tanınan haklar: Osmanlı ülkesinde yabancılara yasaklanmış bazı yerlere girmek, kendi din ve töreleri gereğince serbest hareket etmek.
2- Adlî yönden tanınmış haklar: Taşınmaz mallara ait olanların dışındakiler: hukuk ve ceza davalarında dâvâlı ve dâvâcı aynı, yabancı devlet uyruğunda iseler, dâvalarına kendi devletlerinin konsolosluğunda bakılması, taraflardan biri Osmanlı, diğeri yabancı ise dâvaya Osmanlı mahkemesinde bakılmakla birlikte duruşmada mutlaka yabancı tarafın konsolosluğundan bir tercümanın hazır bulunması ve böyle bir dâvanın temyiz merciinin Divan-ı hümâyûn olması.
3- Ekonomik imtiyazlar: Yabancıların emlâk ve gümrük vergilerinden başka, hiçbir vergi vermemeleri; Osmanlı karasularında gemi işletme hakkının sadece yabancılara tanınması; ayrıca Osmanlıların kendi karasularında balıkçılık, süngercilik yapamaması, bu işlerin sadece yabancılara ait olması.
4- İdarî imtiyazlar: Yabancıların Osmanlı ülkesi içerisinde diledikleri yerde postane, okul, kilise, hastane, manastır gibi tesisler kurmaları; bunların en geniş ölçüde vergi muafiyetinden yararlanmaları. Bu bölüme Osmanlı vatandaşı olan azınlıkların yabancı devletler tarafından himaye edilmesini de katabiliriz. Himaye altındaki azınlıkların dâvalarına, himaye gördükleri devletin konsolosluk mahkemesinde bakılırdı. Osmanlı Imparatorluğu'nda kapitülasyonların başlangıcını, 1365'te I. Murad ile Ragusa (Dubrovnik) Devleti arasında yapılan ticaret anlaşması teşkil eder. Osmanlılar 1364'te Sırpsındığı Savaşı'nı kazandıktan sonra Doğu ticaretini sürdürmek için Ragusa Devleti, Osmanlı imparatorluğu'ndan himaye istedi. Yapılan anlaşmayla, Ragusa.gemileri, yıllık 500 duka haraca karşılık, Osmanlılarca korunan Doğu sularında rahatça ticaret yapabilecekti. Bu anlaşma; 1408, 1414, 1445, 1451, 1453, 1481 ve 1512 yıllarında yedi defa yenilenmiştir. Bundan sonra, 1497 yılında I. Beyazid (Yıldırım) ile Bizans imparatoru VII. loannes Palaiologos arasında imzalanan antlaşma gelir. Bu antlaşmaya göre Bizans Devleti, İstanbul1 da Osmanlı mahallesi kurup sakinlerine davalarına bakacak kadı ve müftü atama hakkını Osmanlı Devleti'ne tanıdı. Bunlardan başka 1410'da I. Mehmed ile Bizans İmparatoru Manuel Palaiologos ve 1413'te Venedik Devleti arasında/1424'te II. Murad ile Bizans İmparatoru VII. loannes Palaiologas arasında, 1460'da Sultan Fatih Bayezid ile Toscana Devleti arasında, 1480'de II. Bayezid ile Venedik Devleti arasında, 1514'de Sultan Yavuz Selim ile Ancona Devleti arasında kapitülasyon antlaşmaları imzalanmıştır. Sultan Kanunî Süleyman, ilk Kapitülasyon'u 1 Ocak 1512'de Venedik Devleti1 ne önceden verilmiş olan imtiyazları yenilemekle vermiştir. 18 Şubat 1536'da Fransa ile imzalanan ve önceleri ittifak sözleşmesi olarak belirtilen anlaşma, gerçekte Osmanlı Imparatorluğu'nun zararına verilmiş ticarî, adlî bir çok imtiyazı içine alan kapitülasyondur. Bu anlaşmadan sonra Fransa'yla 1569'da II. Selim- IX. Charles arasında, 1581'de III. Murad- III. Henri, 1597'de III. Mehmed- IV Henri, 1604'de I. Ahmed- IV. Henri, 1673'te IV. Mehmet-XIV. Louis, 1740'ta I. Mahmud-XV. Louis arasında yapılan anlaşmalar, verilen imtiyazlar sebebiyle kapitülasyon özelliğindedir. Bunlardan başka III. Mu-rad'ın 1575'te Venedik Devleti'ne, 1578'de Toscana Krallığı'na yeniden ve genişletilerek 1580,1593 veya 1603'te III. Murad'ın İngiltere kraliçesi I. Elizabeth'e, 1595'te III. Mehmed'in Venedik Devletine, 1598'de III. Mehmed'in Hollanda Krallığı tacirlerine , 1605'te I. Ahmed'in Venedik Devleti'ne, 1606'da I. Ahmed'in İngiltere Kralı I. James'e, 1612'de Hollanda Krallığı'na, 1618'de II. Osman'ın Venedik Devleti'ne, 1622'de İngiltere Kralı I. James'e, 1624'te IV Murad'ın Venedik Devleti'ne, 1624'te İngiltere Kralı I. James'e, 1634'te Hollanda Krallığı'na, 1640'da Sultan İbrahim'in Venedik Devleti'ne, 1641'de ingiltere Kralı I. Charles'e, 1622 ve 1675'de IV. Mehmed'in ingiltere Kralı II. Charles'e, 1665'te Ceneviz Devleti'ne, 1668'de Hollanda Krallığı'na 1670'de Venedik Devleti'ne, 1678'de Lehistan Krallığı'na, 1712'de III. Ahmed'in Hollanda Krallığı'na verdiği kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti açısından ileride önemli sonuçlar doğuracak antlaşmalar özelliğindedir.
İlk zamanlarda fakir ve zayıf Avrupa devletlerine, lütuf olarak verilen kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti zayıflayıp, Avrupa devletleri güçlendikçe çıkmaza girmiş, ileri görüşlü olmamanın bedeli ağır ödenmiştir. Daha da ileriye giderek imparatorluğun yıkılmasında en önemli unsur, kapitülasyonlardır denilebilir. Bu tehlikeli durum . Yıkılma Devri'nin başlamasıyla belirgin hale gelmiştir. Tanzimat'ın ilânından sonra, Osmanlı Devleti'nin dış siyasette en büyük gayesi kapitülasyonların kaldırılması olmuşsa da, devletin içinde bulunduğu şartlar, buna imkan vermemiştir. I. Dünya Sa-vaşı'nın oluşturduğu, nisbî serbestî içerisinde, iktidardaki Ittihad ve Terakki hükümeti 8 Eylül 1914'te tek yanlı olarak aldığı kararla 549 yıldır yürülükte bulunan kapitülasyonları kaldırdığını ilân etmiştir. Ancak savaşın bitmesiyle imzalanan Mondoros Mütarekesi (30 Ekim 1918), kapitülasyonları bütün ağırlığı ve şartlarıyla geri getirmiştir. Yeni Türk Devletinin imzaladığı Lozan Antlaşması'yla adlî, siyasî,iktisadî ve bütün kapitülasyonlar kaldırılmıştır (4 Şubat 1923).
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.