Para
Para
Bir zamanlar insanlar bir şey satın almak istedikleri vakit, satın alacakları şeyin yerine başka bir şey vermek zorundaydılar, örneğin, fırıncıdan bir ekmek almak isteyen bir çiftçi, ekmeği alabilmek için fırıncıya yumurta vermeyi önerirdi. Fırjncı da yumurtaları kabul ederdi, çünkü yumurtaya gereksinmesi vardı. O çağlarda bir insanın sahip olduğu ya da verebileceği mallar, o insanin "parası" sayılırdı. Bu tür eşya değiş toku-şuna "takas" denirdi. Toplumlar genişleyip ticaret gelişince, takas usulünün elverişsizliği de anlaşıldı. Değiş tokuş edilecek mallan getirip götürmek birçok zorluklar doğuruyordu. Bunun üzerine, bazı kimseler ahş-verişte belirli malları kullanmayı akıl ettiler. Bu mallar herkesin değerli bulduğu ve kabul edeceği türden olacaktı. Böylece, dünyanın birçok yerinde para yerine sığır kullanılmaya başlandı. Bugün bile Afrika'nın kimi kesimlerinde sığır tek gerçek zenginlik sayılır.
Maden parayı ilk bulanın Anadolu'da yaşayan Lidyahlar olduğu biliniyor. Lidyalılar M.Ö. VII. yüzyılda değiş tokuşta (yani ahm-satım işlerinde) damgalı maden parçalarını para yerine kullanmaya başladılar. Ancak, Çinliler'in bu tarihten çok önce maden para kullandıkları sanılıyor. İlk maden paraların biçimi düzensizdi; üzerleri kabasaba resimlerle damgalanırdı. Çinliler bir süre her parayı, satın alacağı malın biçiminde yaptılar, örneğin giysi almak için kullanılacak maden paralar insan bedeni biçimindeydi.
ok küçük ödemelerde, bozuk para olarak kullanılır. Daha büyük miktardaki ödemeler ise kâğıt para ya da bankınot ile yapılır. Kâğıt paraları hükümetin yetkili kıldığı bankalar basar.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.