Yardımlaşma Tarihçesi
Sosyal biyologlar, insanlardaki yardım isteğinin iletişim kurma isteği ile elele gittiğini söylüyorlar. Yardım duygusu, insanların birbirine çok daha tazia muhtaç olduğu eski çağlarda, bugünkünden daha güçlü idi. Büyük bir hayvan avlanacağı zaman, çok kere bir tuzak kazmak gerekiyordu. Bu, tek başına yapılamazdı. Üstelik avın birlikte kovalanması zorunluydu, insandan insana yardımlaşma, toplumun giderek büyümesi ve birbirine yabancılaşması dolayısıyla zayıflamıştır. Buna bir örnek verelim; Makamında oturan ve mülteciler, dosyasını inceleyen bir yetkili, onları rakam olarak ele alacaktır. Ona göre, diyelim 100.000 rakamının aşılmaması gerekir; çünkü 10.000 mülteci daha almak, problemler yaratabilecektir. Dolayısıyla kararını ona göre verecek ve bu rakamı aşan mülteciler, geri çevrilecektir. Buna karşı, bir mülteci ile insan olarak yüzyüze gelen bir memur, onu karşısında görüp ıstırabını anlayınca, çok daha büyük bir yardım isteği duyacaktır.
Ortada gene de cevaplandırılacak bir soru kalıyor; Bir olayda kurbana yardım etmeyene ne yapmalı? Aslında kurbana yardım edebilecek durumda olduğu halde seyirci kalmak da bir suçtur; ama, uygulamada polis, seyirci kalanları, sadece "cürmü haber vermekte ihmal" gerekçesiyle kovuşturabilmektedir.
Peki, kurban kendisine yardım edilmesini nasıl sağlamalı? Kriminologlara göre, kurban, olayı görenlerin durumu anlamalarını sessiz sedasız beklememeli, orada bulunanlardan açıkça yardım istemelidir. Meselâ, oradakilerden birinin kolundan tutup; "Siz, yeşil pal-tolu, lütfen bana yardım ediniz" diyebilmelidir. Suçluluk psikolojisi uzmanı Schmalzl'a göre, önce yardım edebilecek olanın tanınmazlık maskesini düşürmek gerekir.
iyi ama, ya yardım edebilecek olanlar olayı pencerenin gerisinden seyrediyorlarsa ne yapabiliriz? Bir Amerikan kuruluşu, böyle durumlarda kurbanın "imdat!" değil, "Yangın var!" diye bağırmasını tavsiye ediyor, insanlar ortak yangın tehdidi karşısında çok daha çabuk harekete geçeceklerdir!
Elbette polis ve itfaiye, yardımımıza koşmaya hazır olan kuruluşlardır. Ancak bir olayda, orada bulunanların kurbanın yardımına gecikmeksizin gelmesinin, olayın önlenmesi ve failin belirlenmesine büyük ölçüde yardımcı olabileceğini unutmayalım.
Bir sandal devriliyor. Orada olta ile balık avlayan iki kişi, sandaldaki adamın yardımına gitmiyor; çünkü, uzun süre kazanın meydana gelişini izlemişlerdir. Bu arada, yardım ederlerse, karşılaşabilecekleri tehlikeleri de düşünmüşlerdir. Aslında yardım, hep öyle fazla ölçüp biçmeden ilk birkaç saniyede gösterilen âni tepkidir.
P.M.'den kısaltarak çev.: Dr. Ergin KORUR
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.